Deniz + Kuşlar
“SONSUZLUĞA KANAT ÇIRPMAK”

Deniz Toraman, Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde, 24 Nisan – 8 Mayıs 2008 tarihleri arasında, açacağı ‘Deniz + Kuşlar’ temalı seramik sergisinde, bu kez iki binin üzerinde kuşun yer alacağı bir duvar enstalasyonu ile çıkıyor karşımıza.

Böylesine evrensel ve geniş anlamlı bir konuyu tema olarak seçmiş olması oldukça cesur bir girişim. Son derece yalın, soyut bir anlayışla hazırladığı kompozisyonları, figüre dayalı nesnel gerçeklikten ziyade, plastik arayışların özüne yöneliktir. Ama tek anlamlı bir gösterge değildir onun kuşları. Düş gücünü özgürleştirerek sınırsız fantezilerle, çağrışımlarla dolu bir örgünün en devinimli boyutunu oluşturuyorlar. Deniz Toraman, kuşlarla dinamik biçim ilişkilerine dayanan coşku dolu bir gerilim yaşatmaktadır izleyiciye.

İki binden fazla kuşlarla dolu bir salona girdiğinizde neler hissedersiniz? Sanatçı öncelikle zengin bir doğa olayıyla karşı karşıya bırakıyor izleyiciyi. İçsel gerçekliğimizin gizlerinde kuşlarla buluşturuyor bizleri. Onları seyrederken, adeta bu uçan, çığlık çığlığa kanat çırpan kuş kümelerinin içinde kayboluyorsunuz.

Pırıl, pırıl tertemiz, sade görünüşleriyle bu kuşlar hangi göllerde yıkanmışlar? Nereden havalanmışlar?. Hangi diyarlardan kalkıp, hangi denizleri, aşıp gelmişler?

Soyut bir anlayışla çalıştığı “Deniz + Kuşlar” kompozisyonunda, kuşların kanat hareketlerindeki estetik, uçuş seyri lirik bir anlatıma dönüşürken, mekan içinde yer alan her şey hareket olgusuna dayanmaktadır. Ritim öylesine etkilidir ki karşımızda cansız durduklarına inanmakta zorlanırsınız. Kısacası Deniz Toraman’ın “Kuşları” son derece etkileyici, canlı ve heyecan vericidir.

Sanatçı, kendi iç dünyasıyla gerçek dış dünya arasında kuşlarla köprüler kurarak başkalarını da bu serüvene ortak etmektedir. İlk bakışta durağan gibi görünen sonrasında ise öne doğru fırlayan kuş figürleri, izleyicisini görüntünün, imgenin de ötesinde kendi duygularıyla bir başka boyutta etkileşim içine sokuyor ve dolaylı bir düşsellik yaratıyor. İzleyiciyi görsel yanılsamalara iten, ritim ve sonsuzluk duygusu yaratan bu kuşların titizlikle tasarlanıp, başarıyla uygulandığını görüyoruz.

Ayrıca Deniz Toraman’ın yalın biçim anlayışı içinde yakalamış olduğu plastik rahatlığın, anlık olmayıp, uzun süreli ve yorucu bir emek karşılığında elde edilmiş olduğuna inanıyoruz. Sanatsal bilinçle birlikte işin zanaat yanının da kusursuz olarak üstesinden gelebilmiştir. Yapmacıksız, heyecan dolu dinamik çalışmalardır bunlar. Ayrıca “Kuşlar” çok iyi özümsenmiş bilgi birikimine dayandığı gibi, yaratıcı duyarlılıkla hazırlanmış kendine özgü çağdaş yorumlardır. Sanatçı kendi yaşantı atmosferiyle, nesneler arasındaki uyum ve gerçekliğin güncel bağlantılarını özgürce kurabilmektedir.

Farklı bir atmosferde farklı duygular yaşamak isteyenlere bu sergiyi kaçırmayın diyorum.

Özay Erkılıç
Sanat Tarihçisi – Eleştirmen